Haklarla sorumluluklar arasındaki dengeyi ve karşılıklılığı bozduğunuz yerde, er veya geç, sıkıntı çıkması neredeyse kaçınılmaz. Bugün Türkiye'de evlenmeye çalışan gençlerin yaşadığı sıkıntıların kısmen bununla da ilgisi var sanırım.
Ailelerin, evliliğe dair pek çok konuda söz sahibi olma konusunda kendilerinde buldukları hak eskiden kalma bir şey. Bu hak ortaya çıktığında o çocuklar evlendiklerinde geniş ailenin içinde kalıyorlar ve evlenme sürecinde de geniş ailenin iktisadi kaynaklarını kullanıyorlardı. Böylece geniş aile bir süreliğine başka önceliklerini askıya alıp çocukların evliliğinin finansmanı ve organizasyonuyla uğraşırken (sorumluluk), bunun karşılığında meselede büyük ölçüde de söz hakkı sahibi oluyordu (hak).
Geniş ailenin rafa kaldırıldığı çağımızda işin sorumluluk yönü kısmen veya kimi hallerde tamamen ortadan kalkmışken (ailelerinden başka bir şehirde kendi olanaklarıyla evlenmeye çalışan gençler örneğinde olduğu gibi), gençlerin yeni kuracağı düzen geniş ailenin gündelik yaşayışına çoğu durumda hiçbir etki etmeyecekken, haklar bahsi hala eski işleyişini sürdürüyor.
Gençlerin ne zaman, ne şekilde evleneceğinden, nerede yaşayacaklarına kadar söz sahibi olmak isteyen ailerle karşılaşıyoruz ve buna karşı çıkmak, geleneklerin büyüklere verdiği haklara itirazın herhangi bir türüne yapıldığı gibi, saygısızlık olarak yaftalanıyor.
Sancılı modernleşme (kapitalistleşme) sürecimizin arızalı bir yönü daha...
çok haklısın
YanıtlaSil