20 Ekim 2010 Çarşamba

Sayılarla bilimsel gücümüz

TÜBİTAK tarafından yayınlanmakta olan Turkish Journal of Medical Sciences (TJMS), Türkiye'nin SCI-E kapsamındaki dergilerinden biri.

Bu sabah biraz zaman ayırıp derginin 2007 yılında yayınladığı makaleleri ve aldıkları atıfları inceledim. ISI Web of Knowledge üzerinden yaptığım araştırmaya göre dergi 2007 yılında toplam 73 yazı yayınlamış (araştırma makalesi, derleme, vaka sunumu vb.). Geride kalan 3 yılda bunlara yapılan toplam atıf sayısı 27, makale başına atıf sayısı 0.37 ve bu yıl için derginin h-indeksi 2. 

Atıfları daha yakından inceleyince sonuç daha da vahim bir hal alıyor. Toplam 27 atıftan yedisi tek bir makaleye ait. 2 atıf alan 2 makale, 1 atıf alan 16 makale var; geriye kalan 54 yayın, 3 yılda hiç atıf almamış. Bilimin ilerleme hızı ve bilginin eskime hızı göz önünde bulundurulursa bu yayınların bu saatten sonra atıf almaları da kolay görünmüyor. 

Atıf almayan bu 54 yayın incelendiğinde bazılarının yabancı üniversitelerden kaynaklandığı görülüyor. Türkiye kaynaklı yayınların çoğunda (oldukça pahalı ölçüm teknikleri kullananlar da dahil olmak üzere) araştırmanın kim tarafından finanse edildiği belirtilmemiş.

Devlet üniversiteleri kaynaklı ve üniversitelerin araştırma fonları tarafından finanse edilen, geride kalan 3 yılda hiç atıf almamış 3 yayın tespit ettim:

1) The Frequency of CCR5delta32 Polymorphism in the Central Black Sea Coastal Region in a Healthy Population

SEZGİN ÖZGÜR GÜNEŞ, NURTEN KARA, HASAN BAĞCI

Turk J Med Sci 2007; 37(1): 17-19.


Abstract  Full text:pdf 


2) The Role of Heart-Type Fatty Acid-Binding Protein (H-FABP) in Acute Myocardial Infarction (AMI) Compared to Conventional Cardiac Biochemical Markers

HATİCE PAŞAOĞLU, EBRU OFLUOĞLU, MUSTAFA İLHAN, ATİYE ÇENGEL, MURAT ÖZDEMİR, EMRE DURAKOĞLUGİL, MURAT ERDEN

Turk J Med Sci 2007; 37(2): 61-67.


Abstract  Full text:pdf 


3) Excretion Rate and Composition of Skin Surface Lipids on the Foreheads of Adult Males with Type IV Hyperlipoproteinemia

TAYFUN GÜLDÜR, NİHAYET BAYRAKTAR, ÖZGÜR KAYNAR, GÜLÇİN BEKER, MUZAFFER KOÇER, HAMDİ ÖZCAN

Turk J Med Sci 2007; 37(4): 205-211.


Abstract  Full text:pdf 



Bu bilgilere dayanarak, vergisini veren bir vatandaş ve Türk akademisinin kalitesinin yükselmesini önemseyen bir araştırmacı-araştırmacı adayı olarak şunları sormaya hakkım olduğunu düşünüyorum:

1) TJMS, TÜBİTAK tarafından basıldığına göre basımında ve dağıtımında kamu kaynaklarının kullanıldığı kabul edilebilir. Kamu kaynaklarının, 54/73'ü (%74) hiç atıf almayan (yani sonrasında kimsenin dönüp bakmadığı, baktıysa da kendi araştırmasına ışık tuttuğunu düşünmediği) yayınlardan oluşan bir dergi için harcanması uygun mudur?

2) Kamu kaynakları kullanılarak basılan ve isminde taşıdığı "Turkish" ibaresi nedeniyle Türk tıbbi bilimler dünyasının uluslararası temsilinde rol oynadığı kabul edilmesi gerekecek olan bu derginin kalitesinin artırılması için herhangi bir çalışma yürütülmekte midir? Yürütülüyorsa yapılanlar nelerdir ve sonuç elde edilmiş midir?

3) Hiç atıf almamış bu yayınları yalnızca SCI-E kapsamında bir dergide yayınlamış olmaları sayesinde yardımcı doçentlik, doçentlik, profesörlük başvuru dosyalarına kota doldurma amaçlı olarak koyarak akademik ünvan elde etmiş kişiler var mıdır? Var ise bu ünvanı gerçekten hak ettiklerinden emin olabilir miyiz? Bu kişiler kamu üniversitelerinde çalışıyor ise terfi ile gelen maaş artışları da kamu kaynaklarının bir israfını teşkil etmez mi?

4) Devlet üniversitelerinde araştırma fonları dağıtılırken araştırmanın alandaki bilgi birikimine etkisi göz önünde bulundurulmamakta mıdır ki 3 yıl boyunca hiç atıf almayan 3 araştırma devlet üniversitelerinin araştırma fonları tarafından finanse edilmeye değer bulunabilmiştir?

5) Kamu kaynakları ile yayınlanan bir derginin, yerli kökenli yayınlarda araştırmanın kim tarafından desteklendiğini sorma ve makaleye dahil etme, böylece kamu kaynaklarının kullanımında şeffaflığa hizmet etme sorumluluğu göstermesi gerekmez mi?

6) Bu haliyle dergi insanların yalnızca dosya doldurmak için yaptıkları yayınları gönderdikleri bir yayın görüntüsü sergilemekte değil midir? 




Not: Yayınlanmasının üzerinden yeterince zaman geçmemiş olduğu, dolayısıyla henüz yeterince atıf alamamış olduğu düşünülebileceğinden 2008 ve sonrasında yayınlanan sayılardaki makaleleri bu incelemeye dahil etmedim.

4 yorum:

  1. Karakter sinirlamasi nedeniyle ikiye ayirdigim yorumun ilk kismi:

    "Sayilarla Turkiye'nin bilimsel gucu" ile ilintili olarak daha once bir internet forumunda sunlari yazmistim:


    bilgi ve belge yonetimi arastirmacisi umut al tarafindan surada irdelenmistir: http://www.emo.org.tr/ekler/82e590cfa6c441a_ek.pdf

    türkiye’nin göreli atıf etkisi en yüksek on alanı bilgisine yer veren tablo 2'de gosterildigi uzere, turkiye'deki arastirmacilar tarafindan yapilan yayinlar, dunya ortalamasinin cok altinda atif almaktadir ki bu, turkiye'de yapilan bilimsel yayinlarin kalitesinin dusuk oldugunun bir gostergesidir. goreli atif etkisi, turkiye'de bir alanda yapilmis yayinlarin aldiklari atif sayisi ortalamasinin, ayni alanda dunya'da yapilmis yayinlarin aldigi atif sayisi ortalamasina oranidir. goruldugu uzere bu oran, muhendislikte, diger bolumlere gore acik ara en iyidir. ornegin 10. sirada yer alan ekonomi alaninda bu oran 0.5 iken, muhendislikte 0.92'dir. siralamada hicbir sozel bolumun ust siralarda yer almamasi, turkiye'de sosyal "bilim"lerde calisan "akademisyen"lerin cogunun, turkiye skalasinda bile kale alinabilir insanlar olmadigini gostermektedir.

    son zamanlarda muhendislik alaninda yapilan yayinlarin performansina bakildiginda gozlenen trendin, bu alanda, yakın gelecekte dünya ortalamasının üzerinde bir atıf etkisine sahip olunabileceğini gostermesi turkiye adina sevindiricidir. diger alanlar icin ayni yorumu yapmak mumkun degildir.

    tartismanin, turkiye ortalamasini, irak, botswana, somali gibi egitim-ogretimin ve bilimin seviyesinin cok dusuk oldugu ulkelerin datasini da iceren dunya ortalamasi ile karsilastirmanin otesine gidememesi, ki bu karsilastirmada bile turkiye cok gerilerde, turkiye universitelerinde durumun iyiye gidiyor olmasina ragmen hala icler acisi durumda oldugunu gostermektedir. turkiye universitelerinin muhendislik bolumlerindeki durumu yakindan olmasa da izleyen bir birey olarak istatistiklere baktigimda, turkiye'deki muhendisligin bu haliyle, turkiye'deki diger alanlarin cok onunde oldugunu gosteren istatistikler bana, turkiye'de muhendislik disindaki alanlarda calisan insanlarin bilgi seviyesini daha iyi anlatiyor ve ulkenin mevcut durumunun sebebini daha iyi gormemi sagliyor.

    YanıtlaSil
  2. Karakter sinirlamasi nedeniyle ikiye ayirdigim yorumun ikinci kismi:

    Bilimi degerlendirmede kantitatif analizin yegane care olduguna inanan bir birey olarak, bahsedilen journalin ve hatta genel olarak Turkiye'deki saglik bilimleri uzerine calisan birimlerin yetkinligi hakkinda derin suphe duyuyorum.

    Oncelikle, bahsi gecen journalin adi Turkish Journal of Medical Sciences. Edinebildigim bilgilere gore, Adi Ingilizce olsa da, %100 yerel olan bu journal icin calisan Turkiye disindan tek bir akademisyen yok (http://journals.tubitak.gov.tr/medical/referees.pdf) (http://journals.tubitak.gov.tr/medical). Journal hakkindaki istatistikler de surada mevcut:

    http://www.scimagojr.com/journalsearch.php?q=20227&tip=sid

    Sanirim bu journalin kalitesi de Turkiye'de cikan bircok journalin kalitesine yakin... Scitation sayilarinin Dunya genelinde en fazla oldugu alanlardan olan saglik bilimleri alaninda yayin yapan bir journal icin scitation istatistiginin extra dusuk oldugu da acik.

    Sorulariniza cevap arayalim:

    1- Journalin basarisiz oldugu asikar olmakla beraber, Turkiye bazli yerel bir journal olmasi dezavantaji hesaba katilmali. Kamu kaynaklarinin daha fazlasi kullanilarak, bu tip journallari kendi kabugundan cikararak, onlara international bir huviyet kazandirmak gerektigini dusunuyorum.

    2- 1'deki onerim hakkinda hemfikiriz sanirim... Ayrica, TJMS, diger "Turkish" ibaresi tasiyan bircok (bildiklerimin hepsi) journal ile yakin kalitede

    3- Kesinlikle haklisiniz. Bu yuzden, duzgun akademik gecmisi olmayan (Dunya'da kale alinan universitelerde hatri sayilir sure boyunca bulunmamis) bireylerin (bu ozelde, akademisyenlerin) hak ettikleri/elde ettikleri orani asiridir. Duzgun universitelere girmede Turkiye'de yaygin olan "torpil, rusvet" gibi ogeler cok fazla etkili olmadigi icin (Negatif ornekler: Devlet adamlarinin cocuklarinin veya "bagis" yapanlarin, ozellikle ABD'de, cok iyi universitelere ogrenci olarak kabul edilebilmeleri), en onemli bircok ulkede (Negatif ornek : Almanya ; Almanya’da universiteler arasindaki kalite farki geleneksel olarak diger ulke universitelerinin arasindaki kalite farkindan cok daha azdir) kriter budur.

    YanıtlaSil
  3. Karakter sinirlamasi nedeniyle uce ayirmam gerektigini fark ettigim (umdugum) yorumun ucuncu kismi:

    4- Ayni yazarlarin diger makaleleri de goz onune alinarak yapilacak degerlendirme sonucunda, performans bazli degerlendirmeler yapilmasi gerektigi konusunda haklisiniz.

    5- Universitelerin kendileri tarafindan finanse edilen arastirmalar sonucu yapilan yayinlar genel olarak finanse eden kurumu belirtmezler. Turkiye’deki sistemi cok iyi bilmiyorum fakat universite disindan desteklenen arastirmalarda, finansmani saglayan kurumun bildirilmesi en azindan « gelenektir ».

    6- Alan disindan olmam nedeniyle dergileri kalitatif acidan degerlendirmem mumkun olmamakla beraber, ozellikle « 1 nolu » derginin 11 paragraftan olusmasini ilginc buldum. Bircok alanda yapilan yayinlarin, cok iyilerinin bile, kisa olabildigini biliyorum fakat bu kadar kisa bir yayinda cok onemli bulgularin yayinlanabileceginden suphe duyuyorum. Karsilastirma acisindan, su anda hazirlamakta oldugum makaleye baktigimda yaklasik 560 paragraf ve 10 figure-table icerdigini goruyorum.

    Yaptigi arastirmalarin sonuclarini bilim dunyasi ile paylasma adina Turkiye'deki akademisyenlerin eskiye nazaran, incentiveler dolayisi ile, daha fazla emek harcadiklari gercegini degerlendirirken, bunun bircok ulkede trend oldugunu, rolatif karsilastirmanin daha saglikli olacagini gozden kacirmamak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  4. Sozu gecen journali yayinlayan kurumunun baskaninin yayin istatistikleri:

    http://bilimguncesi.org/2010/06/09/tubitak-baskani-nasil-olunur/#comments

    PS. http://bilimguncesi.org adresindeki blogun ilginizi cekme ihtimali yuksek.

    YanıtlaSil

Beğendiyseniz paylaşabilirsiniz, maksat söz yayılsın.