5 Ağustos 2011 Cuma

Dalgınlık? Düşüncesizlik? Vicdansızlık?


GSM operatörlerimizden biri yeni bir reklam yapmış. Yeni kampanyaları nedeniyle telefonu elimizden düşüremeyecekmişiz. Yo, hayır, elimizden değil, kolumuzdan düşüremeyecekmişiz. Reklamda işine gücüne devam ederken, halay çekerken protez üçüncü kollarıyla, ara vermeden cep telefonuyla konuşan insanlar var. Ciddi misiniz siz? Anladık, aklınız işlerle fazla meşgul ama vicdan da mı kalmadı içinizde bir yerde? Hayatını sürdürebilmek için o protezlere mahkum kalmış, kimisi o proteze verecek parayı dahi bulamayan binlerce insanın olduğu bir ülkede bu reklamı akıl eden arkadaşınıza “Delirdin mi sen? O insanlardan utanmıyor musun?” diyecek bir kişi yok muydu o reklama karar verenler arasında?

Her reklam kuşağında görüyoruz, beş reklamdan biri GSM operatörlerinden birine ait; belli ki, rekabet yoğun. Bütün bu reklamları sık sık yenilemek, sürekli yeni fikirler üretmek de işi yüklenen reklam ajansına büyük yük, o da belli ama bunlar insan olmaya dair en temel değerlerimizi devre dışı bırakmayı gerektiriyor mu gerçekten? İçinizde bir yerde “yüksek hızda yeni reklam üreten fikir makinesi”nin ötesinde “incitmemek” fikrini aklından hiç çıkarmayan bir insan kalmadı mı gerçekten?

Ne olacak şimdi? Yarın tepki geldiğinde, hiçbir şey olmamış gibi reklamı yayından  mı kaldıracaksınız? Unutulup gitmesini mi bekleyeceksiniz? Belki de, tepkiler çok artarsa, mali güçlük içindeki birkaç engellinin protez edinmesini sağlarsınız, bir sosyal sorumluluk projesi olarak (!) Vicdanların üzerindeki kalın katran tabakasını temizleyecek en güçlü kimyasal çözücü para mı olacak yine?

Bu ülkenin engellileri, onlar sanki yokmuşçasına  tasarlanmış binalarda, okullarda, otobüslerde yaşamaya uğraşıyorlar. Onları yok sayan bir hayat kurgusunun içinde kendilerine bir yer açmak çabası içindeler. Doktor, diplomat, memur, temizlik işçisi olarak aramızdalar; daha doğrusu, aramızda olmanın kavgasını veriyorlar her gün. Göstermek zahmetine katlanmadığınız nezaketten çok daha fazlasını hak ediyorlar; engelli olduklarından değil, yalnızca hepimiz gibi insan oldukları için.

Soruyorum: Bu ayıptan geri adım atacak mısınız? Gerçek bir özür gerekmez mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beğendiyseniz paylaşabilirsiniz, maksat söz yayılsın.