Madem zorunlu hizmet meselesine girdim, aklıma takılan bir başka noktayı daha dile getirmek isterim.
Bildiğim kadarıyla kanun yazmak ve uygulamak keyfi bir iş değildir, akılcı sebeplere dayanması gerekir. Bu durumda devletin doktorların diplomalarına el koyup, onları zorla bir yerlere göndermesinin bir sebebi olmalı. Aklıma gelen ilk sebep belli bölgelerde birim nüfus başına düşen doktor sayısının azlığı olabilir, bunu artırmak amacıyla devlet oraya doktorları zorla gönderiyor olabilir. Böylesi bir uygulmanın itiraz edilecek bir kaç yönü kendini hemen ele veriyor:
1) Gerçek bir demokraside belli bir gruba fayda sağlamak adına başka bir grup mağdur edilemez. Devlet kamu yararını gözetmelidir ama bunu kamunun küçük de olsa bir kısmını mağdur ederek gerçekleştiremez. Daha önceki yazıda da belirttiğim gibi devlet personel rejimini buna göre planlayarak, kendisi için çalışmak isteyen doktorları öncelikle ihtiyaç duyulduğunu tespit ettiği bölgelerde çalışmaya yönlendirebilir ancak sağlık hizmetinin iyileştirilmesi adına insanları diplomalarına el koyarak orada çalışmaya mecbur edemez.
2) Böyle bir uygulmanın planlamasının yapılabilmesi için ihtiyacın nerede olduğunun belirlenmesi, uygulama yürütülürken ihtiyacı olan bölgelerde değişiklik olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir. Bu açıdan kullanabileceğimiz en kaba ama en kolay elde edilebilir ölçüt birim nüfus başına doktor sayısıdır. Atamaları planlarken 100.000 kişi başına doktor sayısı en az olan bölgelerden başlarsınız. Zaman içinde yapılan atamalarla böyle bölgeler lehine bir sapma olacağından oranlar değişecektir. Her yıl nüfus ve doktor sayısı tekrar hesaplanarak, atamalarda öncelik verilmesi gereken iller yeniden belirlenmelidir. Şu anki uygulama pek böyle değil. İş öyle bir hal aldı ki zorunlu hizmetle pek çok doktorun gönderildiği Doğu-Güneydoğu Anadolu'daki kimi şehirlerde 100.000 kişi başına düşen doktor sayısı büyükşehirlerdekinden fazla ama atamalarda buna göre yeniden planlama yapılmıyor. Gerekçe sağlık hizmetini herkes eşit ulaştırmak idiyse artık bu ilkeye uyulmadığı, belli bölgeler lehine bir hata yapıldığı, dolayısıyla belli bölgelerdeki vatandaşa hizmet götürmek adına artık yalnızca doktorların değil, kendilerine yeterince doktor gönderilmeyen diğer başka bölgelerdeki vatandaşların da mağdur edildiği söylenebilir.(bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı'nın verilerine ulaşabildiğimde daha net bilgi vereceğim)
3) Bu uygulamanın bize gösterdiği devletin sözkonusu sağlık olunca kanun yapma yetkisini kamu yararı adına sağlık çalışanlarını haklarından mahrum etmek pahasına kullanabildiğini bize gösteriyor, haklılığına inanmasam da bakanlığın bunun için bir gerekçesiolsa gerek. Öyleyse bu hak vatandaşın her türlü sağlık ihtiyacının giderilmesi için kullanılmalı. Doktorlar için sorduğumuz soruları diğer sağlık çalışanları için de soralım:
-Türkiye'nin farklı yerlerinde 100.000 nüfus başına düşen ebe, hemşire, eczacı, sağlık teknisyeni sayısı nedir?
-Bu sayılar yurt çapında homojen bir dağılım mı göstermektedir, yoksa bazı bölgelerde eksiklikler mi vardır?
-Devlet bu eksiklikleri gidermek adına bu meslek grupları için zorunlu hizmet uygulamasını neden başlatmamaktadır?
-Kanun yapma yetkisini doktora ihtiyacı olan vatandaş için kullanan devlet, hemşireye ya da ebeye ihtiyacı olandan bunu esirgediğinde eşitlik ilkesini ihlal ve görevini ihmal etmiş olmuyor mu?
(Aslında aynı şey mühendis, öğretmen, mimar, iktisatçı vb. için de söylenebilir ama o zaman devletin üniversiteden mezun olan her gence iş bulup para vermesi gerekir, biz de bu tarz devletçi uygulamalardan uzaklaşıp, devleti küçülten bir ülke olduğumuz için böyle bir şey yapılamaz, öyle değil mi? Doktorlar müstesna tabi, onlara vurmak serbest)
4) Bir başka haksızlık da devlette kendine kadro bulmak için türlü sınavlardan geçmek zorunda kalan üniversite mezunlarına yapılıyor. Zorunlu hizmet uygulamasıyla tıp fakültesi mezunları, yeterliliklerini sınamak için dahi olsa, hiçbir sınava girmeden devlette kendine iş buluyor (üstelik başbakan ve sağlık bakanını dinleyecek olursak bunlar çok iyi maaşlı işler); dolayısıyla farklı meslek grupları arasında yine ayrımcılık yapılmış, eşitsizlik yaratılmış oluyor.
Bu konuda daha çok konuşulur, şimdilik bu kadar. Hukuk devleti mi demiştiniz? Külahıma anlatın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder