Hayat omzumuza bastıkça dikleşen sırtımızda kolları eprimiş bir ceket,
ceplerinde orta halli ailelerin gerçekleşmemiş ümitleri
-bir diploma, iyi iş, güzel maaş, bir piyangodan büyük ikramiye belki-
yürüyüp gidiyoruz kendi irademizle seçtiğimiz sanrısına tutunduğumuz,
biz doğmadan çok önce
bıyıklı, şişman, yumru elli bürokratların çizdiği bir yolda.
Dilimizin tam ucunda bir küfür,
en kavisinden, en sunturlusundan
mukaddes olduğu ezberletilmiş ve artık zerrece inancımız kalmamış
her ne var ise
hepsine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder