21 Mayıs 2012 Pazartesi

Bir ustama saygı



(28 Mayıs 1925 – 18 Mayıs 2012)





Kitaplardan ve insanlardan öğrendiğimden daha fazlasını müzikten öğrendiğimi düşünüyorum kimi zaman. Dolayısıyla, o müziği bana öğreten insanlara karşı büyük bir borç altında hissediyorum kendimi. Bu insanlara saygım çok büyük. 

Talihsizliğim, doğmak için biraz geç kalmış olmam. Richter, Furtwängler, Horowitz, Annie Fischer, Kempff, Arrau; hepsi ben onları keşfetmeden önce ölmüşler. Hala yaşayan ve bu derecede saygı duyduğum müzisyenler az; Erkan Oğur, Martha Argerich, Harnoncourt ilk aklıma gelenler.

Bana çok şey öğreten adamlardan biri iki gün öncesine kadar hayattaydı, şimdi o da yok. Richter the Enigma belgeselinde görmüştüm Dietrich Fischer-Dieskau'yu ilk kez. Richter'in çaldığı piyanoya doğru eğilip doğrularak, büyük bir coşkuyla söylüyordu. Merak ettim, peşine düştüm, dinlemeye başladım. Mahler'in senfonilerini dinlemeye başlayacak cesareti bulabilmemi sağlayan, öncesinde liedlerini ondan dinlememdi. Bir türlü öğrenemediğim, hakkını veremediğim bir şey varsa klasik müzikte o da vokal eserlerdir. Benim için o duvarın arkasını az da olsa görmemi sağlayan adamlardandı.

20 yy. seviyesine ulaşılması çok zor yorumcular yetiştirdi, ve şimdi onlardan biri daha gitti. Teşekkürlerimi sunarım kendisine. 


Mahler'in "Lieder eines fahrenden Gesellen" serisinin en sevdiğim bölümüdür "Die zwei blauen Augen von meinem Schatz". Bu yazıyı onunla bitirmek uygun olacak galiba. Orkestrayı Furtwängler yönetiyor,  Dietrich Fischer-Dieskau söylüyor.





1 yorum:

  1. Bu da, Fischer-Dieskau'nun eşsiz yorumuyla, Schubert'in ıhlamur ağacı... http://www.youtube.com/watch?v=jyxMMg6bxrg

    YanıtlaSil

Beğendiyseniz paylaşabilirsiniz, maksat söz yayılsın.