14 Haziran 2011 Salı

Nerede kalmıştık?

Maceramızın ilk kısmını tamamlarken ben Urfa'dan belge bekliyordum, şimdi de Urfa'dan haber bekliyorum. Arada ne mi oldu?

Urfa beklenen belgeyi YÖK'e yolladı, ben de koşa koşa YÖK'e gidip yazının bir kopyasını aldım; elimde yazının kopyasıyla bu kez Sağlık Bakanlığı'na gittim ve Personel Diaresi'ndeki muhteremlerin karşısına çıktım. Onlar da bombayı patlattılar:

Sizi kuraya alamayız, önce Urfa'ya atamanızın yapılması lazım, atamadan sonra istifa ederseniz tekrar kuraya girersiniz.

Açıklayayım:

1) Benim yaklaşık 19 ay önce çekmiş olduğum kura hala geçerli(ymiş).

2) Kendi memurlarının düzenlemiş olduğu hatalı yazışma nedeniyle ortaya çıkan aksama Bakanlık'ın umurunda değil. Normal şartlarda o yazışmalar sonucunda Harran'da atamayla ilgili işlemlerin başlatılmış olması, benim de o işlemler sonrasında belli süre içinde göreve başlamış olmam gerekiyordu. Harran'a 19 ay önce gitmiş olması gereken yazı Hacettepe'ye gittiğinden atama işlemi asla başlamadı, dolayısıyla o bitmeden göreve başlamam gereken süre hiçbir zaman başlamadı, bu nedenle ben Bakanlık'ın istediği "göreve başlamamıştır" yazısını alamamış oldum Onun yerine hakkımda hiçbir işlem yapılmadığına dair bir yazı geldi Bakanlık'a. Bu da yeniden kuraya girmemi sağlamıyor.

3)19 ay önce yapılması gereken işlemleri (sonunda) başlattım bunun üzerine, belgelerimi Harran'a yolladım. Harran beni doğrudan atayamayacak. Kuranın çekildiği dönemde tahsis edilmiş olan farmakolog kadrosunda şu anda çalışan biri var zaten, yeniden kadro istenmesi gerekecek. YÖK o kadroyu onaylayınca o kadroya benim atanma işlemim başlayacak, hani bitmeden göreve başlamam gereken bir süre vardı, işte ancak o zaman işelemeye başlamış olacak.

4) Bu arada 39. Dönem kadroları açıklandı bile. Farmakolojide 2 kadro var, ikisi de Ankara (talihimi seveyim). O kuranın sonucunda Ankara'ya atanan arkadaşlar görevlerine başladığında büyük olasılıkla ben hala Urfa'dan "göreve başlayabilirsin" haberi bekliyor olacağım.

Durum budur. Evde oturup çeviri yaparak kirayı, faturaları ödemeye çalışmaya devam şimdilik. Ne mi hissediyorum? Devletimi her geçen gün daha çok seviyorum (!).

Sonsöz: Bir yerlerde çeviri işine rastlarsanız haber verin, malum, ekmek parası.


Mini güncelleme (16 Haziran 2011)
Belgeler Harran'a ulaşmış, kadro isteme yazısını YÖK'e yollamışlar. Söyledikleri şu: En erken temmuz ortası gibi başlayabileceğim, ondan önce yetişmesi zormuş yazışmaların.


Not: Maceramızın son kısmı burada

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beğendiyseniz paylaşabilirsiniz, maksat söz yayılsın.