7 Şubat 2011 Pazartesi

Reklamın bu kadarı

Klasik müzik yorumcularının artık birer pop yıldızı gibi pazarlanışından daha önce bahsetmiştim (burada) .

Yakın zamanda gördüğüm bir video meselenin benim hayal ettiğimin ötesine gittiğini gösterdi bana.

Berliner Philharmoniker 2011 yılbaşı konserini izlediyseniz oldukça başarılı ve bir o kadar da güzel mezzo-soprano Elīna Garanča dikkatinizi çekmiştir. Vokal müzik iyi bildiğim bir alan olmadığından ben bu konserden önce habersizdim Garanča'dan. Aradan geçen zamanda iki albümünü dinleme fırsatı buldum ve dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim ama meselemiz bu değil. 

Bir müzik şirketi olsanız, klasik müziği nasıl pazarlayacağınızı bilemeseniz Tanrı'dan ne dilerdiniz?,

Harika bir sese ve tekniğe sahip, tercihen tutku dolu eserleri seslendiren (habanera filan mesela), 25-35 yaş arası (hem genç, hem kadınsı), Slav kökenli ve çok güzel bir sanatçı

DG'nin duası kabul olmuş, onlar da suyunu çıkartmışlar. Şu klibin bir klasik müzik yorumcusuna ait olduğuna kimi inandırabilirsiniz?


Müzik endüstrisinden bir kez daha iğrendim desem yeridir...

3 yorum:

  1. o nası habanera, bu nası carmen sarışın falan? neyse, konsept otursa olur ama sanki. karı ave maria söylerken soyunsa olmaz elbet, ama şimdi habanera'ya adriana lima koysan, oynaşsa felam, çok da bi ruhuna uygun olurdu.

    YanıtlaSil
  2. Bir de bunu izle: http://www.youtube.com/watch?v=5JzLOjrdsps&feature=related
    En iyisi aslında gözlerini kapat sadece dinle.Yaylılardan en sevdiğim enstrümanın düştüğü hallere bak!İlk yoruma katılmamak elde değil cidden...

    YanıtlaSil

Beğendiyseniz paylaşabilirsiniz, maksat söz yayılsın.